KOCAELİ – Gebze Genç Müsiad Olağan Kongresi’ne katılan Başkan Büyükakın, burada yaptığı konuşmada, “Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu yıllarda bir İktisat Kongresi yapılmıştı. Burada ki en büyük eksikliğin o yıllarda müteşebbis eksiği olduğunu tespit edilmişti. İşte bu nedenle o günden bugüne her daim gençlerin iş insanı ve müteşebbis olması için gayret etmesi belki bir memleketin en önemli değerlerinden bir tanesidir” dedi.
Marmara Belediyeler Birliği ve Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç.Dr Tahir Büyükakın, Genç MÜSİAD Gebze Şubesi’nin 7. Olağan Genel Kurulu’na katıldı. Burada yaptığı konuşmada bir milletin diğer milletlerden nasıl üstün olacağına dair değerlendirmelerde bulunan Başkan Büyükakın, “Toprağın, havanın, suyun velhasıl her şeyin aynı olduğu bir yer ve ortadan çekilmiş bir sınırla ikiye bölündüğü düşünün. İnsanlarının da aynı kültürden geldiğini düşünün. Burada sınırın ikiye ayırdığı topraklarda birisi diğerinden daha güçlü ve daha zenginse bilmelisiniz ki oranın kurumlarıyla birlikte özellikle insan kaynağının daha güçlü ve yetişmiş olmasıdır” dedi. Başkan Büyükakın ayrıca, “Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu yıllarda bir İktisat Kongresi yapılmıştı. Burada ki en büyük eksikliğin o yıllarda müteşebbis eksiği olduğunu tespit edilmişti. İşte bu nedenle o günden bugüne her daim gençlerin iş insanı olması için gayret etmesi memleketimizin en önemli değerlerinden bir tanesidir. Sizler ve tüm gençlerimiz İktisat Kongresi’nin tavsiyesini yerine getirmesini arzu ediyorum” ifadelerini sarf etti.
“AHİLİK TEŞKİLATINDA KURUMSALLAŞMIŞ ÇERÇEVE BULURSUNUZ”
“İnsanlar yetişirler ve ölür giderler. Verilen tüm emeklerde onunla gider. Ama kurumlar yaşamaya devam ederler. O birikim ve o tecrübe kurumlarla devam eder” diyerek Sebahattin Zaim’in sözünü hatırlatan Başkan Büyükakın, konuşmasına şu şekilde sürdürdü: “Eğer siz o tarihin birikimiyle size getirdiği ve imbikten geçirdiği, kimi tıpkı yine o yüzyılların damıtarak getirdiği Ahilik Teşkilatı gibi olabilir. Ete kemiğe büründürülmüş haliyle baktığınızda Ahilik Teşkilatında kurumsallaşmış bir çerçeve bulursunuz. Tabi iktisatçılarda bir ülkeyi diğer bir ülkeden öne geçiren özelliğin kurumsal çerçeve olarak da özetliyor. Bunun yanında yetişmiş insan kaynağı da önemlidir. Yetişmiş insan kaynağı aslında bir faktörle beraber değerlendirmesi gereken bir şeydir. O da teknolojidir. Aslında Bilim ve teknolojiyi birlikte düşünmemiz gerekiyor. Yani bir yerde yetişmiş insanlar bilim ve teknoloji konusunda bir şeyler yapıyorsa orada yeni bir şeylerin çıktığını görürsünüz.”
“MESELENİN MERKEZİNDE YETİŞMİŞ İNSAN KAYNAĞI”
“Bugüne geldiğimizde uzunca bir sürecin ardından şunu görüyoruz. Dünya’nın bambaşka bir yere geldiğini ve gittiğini görüyoruz” vurgusunu da yapan Başkan Büyükakın, “Dünün standart işini yapacak kurumlar varken bugün artık kitlesel üretim ve tüketim, kitlesen eğlence ve eğitim her şey kitlesel hale yapılmaya başlamış. İnsanlar şöyle düşünmeye başlamış. Siz ne kadar üretirseniz ne kadar büyük yaparsanız o kadar verimli olursanız, o kadar başarılı olursanız. Ancak dünyada standart işlerden yaratıcı işlere doğru bir kayış yaşanıyor. Çiplerle birlikte dijital dünyaya geçiş başladı. Üretim sistemleri kitlesel standardize olmuş üretim sistemleri de daha esnek üretim sistemlerine kaymaya başladı. Opsiyon sunmayan üretim modellerinden opsiyon sunan üretim modellerine ve bunun yanında daha yaratıcı işler yapan insanlara ihtiyaç duyuldu. Üretimde esnekleşme daha yaratıcı kafalara gereksinim doğurdu. Bu dijital dönüşüm aslında Endüstri 3.0’dı. Bugünlerde Endüstri 5.0 konuşulmaya başlandığı bir döneme girdik. İnsanlar artık canlı hücreler üretmeye başlıyorlar. Bir buluş yapıldı. Bir hayvanın kalbi insana takıldı. Üretim teknolojileri gelişiyor. Meselenin merkezinde yetişmiş insan kaynağı, bilgi ve teknolojiyi üretebilen ve onu yaşama bir dönüşüm motoru olarak sokabilen insanlarla beraber ortaya çıkıyor. Demek ki ikinci önemli konuda yetişmiş insan kaynağı ve onların ürettiği bilgi ve teknolojidir. Aslına bütün bunlar bir milletin diğer milletten zenginlik olarak nasıl daha öne geçtiğinin özetidir. Yani geçtiğimiz bin yılın özetidir” şeklinde konuştu.
“CEDDİMİZİN MİRASÇILARI OLARAK BU DÜNYAYA SÖYLEYECEK SÖZÜ OLMALIDIR”
“Biz sadece üretmek, tekrar üretmek, yeniden üretmek yani sonsuza kadar üretmek için yaşamıyoruz” diyerek konuşmasını sürdüren Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç.Dr Tahir Büyükakın, “Bizim söyleyeceklerimiz sadece bu bunlar mıdır? Bu aziz Türk milletin çocukları, ceddimizin mirasçıları olarak bu dünyaya söyleyecek bir başka sözü olmalıdır. Teknolojiyi daha hızlı üretin ve daha çok mal satın demekten başka söyleyecek bir sözümüz yoksa aslında o bizim bittiğimiz günden ibarettir. O ilan ettiğimiz şeyin günü sizin bittiğiniz günün ifadesidir. Biz aynı zamanda bu dünyanın ahiretinin tarlası olduğuna inanan insanlarız. Hem bu dünya için hem ahiret için çalışan, yarın veya hemen ölecekmiş gibi öteki dünya için çalışan bir medeniyetin evlatlarıyız. Bizler sadece üretmek daha çok üretmek, dünyaya daha çok mal satmak gibi bir derdi olan insanların ötesindeyiz. Ahi Evran’a tekrar bağlamak istiyorum. Orası çok önemlidir. Biz sadece ürettiğimiz zaman ayakkabımız dama atıldığında helak olacağımıza inanan bir medeniyetin evlatlarıyız. Genç MÜSİAD olarak aslında MÜSİAD olarak gençliğin size verdiği enerji ve bunun yanında iyi yetişmişliğin verdiği enerjiyi kullanarak, dünyanın nereye gittiğini anlayarak hem de insanlığınızı unutmadan çalışacak adreslerden bir tanesi de Genç MÜSİAD’dır.” şeklinde konuştu.
“İYİ MÜTEŞEBBİSLER OLMAK ZORUNDASINIZ”
Başkan Büyükakın, “Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu yıllarda bir İktisat Kongresi yapılmıştı. O yıllarda Türkiye’nin nasıl kalkınacağı uzun uzun tartışıldı” diyerek olağan kongrede ki konuşmasını şu şekilde tamamladı: “Yapılan uzun tartışmaların sonucunda Türkiye’nin en önemli en büyük eksiğinin aslında sermaye veya doğal kaynakların eksikliğinin dışında aslında en büyük eksikliğinin müteşebbis eksiği olduğunu tespit ettiler. Müteşebbis yetişmesi, iş insanın yetişmesi bir memleket için en kıymetli şeylerden bir tanesidir diye tespit edildi. Gençlerin iş insanı olması için gayret etmesi memleketimiz için en önemli değerlerden bir tanesidir. Cumhuriyetimizin kurulduğu o günlerde yapılan İktisat Kongresi’nin müteşebbislik tavsiyesini yerine getirin. Ama o gençlerin aynı zamanda Ahi Evran gençliği olması o tasavvura sahip gençlik olması sadece iş dünyasının ayağa kalkması anlamına gelmez aynı zamanda medeniyetimizin yükselmesi anlamına da gelir. Yepyeni bir ülke ve şehir ve yeni bir dünya kurması anlamına gelir. Türkiye’yi yeniden inşa etmek, yeniden daha güçlü bölgesinde daha da güçlü haline getirmek, dünyada en güçlü ülke haline getirmek demektir. Tıp ki ceddimiz gibi Osmanlı ve Selçuklu’nun bir zamanlar yaptığı gibi dünyaya barış, adalet, huzur ve kardeşlik götürmek için iyi müteşebbisler olmak zorundasınız. Bu bayrağı hakkıyla taşıyacağınıza yürekten inanıyorum. Genç MÜSİAD’da emek veren herkese teşekkür ediyorum. Sizlerin bu medeniyet tasavvurunu da geleceğe taşıyacağınıza yürekten inanıyorum.”